Fransa’dan selam getirdim

21 Ekim 2015
Rıza Zelyut, Aydınlık

Hafta sonunu Fransa’da geçirdim. Oradaki Türklerden ülkeme selamlar getirdim.
Avrupa’da kıt kanaat geçinen ama gönlü zengin bu insanlarla tanıştığım için kendimi mutlu sayıyorum.
Fransa’da yaşıyorlar ama ülkelerinin sorunları ile yakından ilgileniyorlar. Türkiye’ye yönelik olumsuz kampanyalara karşı tam bir kararlılıkla karşı çıkıyorlar. Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek’in, Ermeni soykırımı iddialarına karşı 10 yıldır yürüttüğü ve zafere ulaştırdığı çalışmalarını da en başından beri desteklemişler. Bundan sonra da çağdaş Türkiye ve aydın bir Türk toplumu uğruna mücadelelerini sürdürecekler. Ama aynı zamanda laik ve Atatürkçü kişilikleri ile de Fransız toplumuna uyum sağlamışlar…
Önce Paris’te TGB’nin düzenlediği toplantıda konuştum. Benimle birlikte Avrupa TGB Başkanı Dr. Mustafa Tosun da hitap etti oradaki vatansever insanlara. Genç bir tıp doktoru olan ve toplantıya Almanya’dan gelerek katılan Mustafa Tosun’u ve onunla birlikte koşturan Can Çakır, Cem Uluer gibi bilinçli gençleri de selamlıyorum.
Paris Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Habib Hamza Erdem’in entelektüel çalışmaları yakında kitap olarak karşımıza çıkacak.
Paris’teki TGB’lilerden Selda Yeşiltepe, Emre Kılıç, Hüseyin Kılıç, Eren Koç, Atakan Güney gibi gençleri tanımak beni mutlu etti. Beni rahat ettirebilmek için koşuşturup durdular.
Paris’te, “Sizin Restaurant”ı bizlere açan Zehra hanımefendiye, saygıdeğer eşine ve oğluna da katkıları için teşekkürü bir borç biliyorum. Yine otelinde bizi ağırlayan ve sohbetiyle zihnimizi açan “Hotel Langlois”in sahibi Ahmet Abut beyefendiyi anmadan geçemeyeceğim. Bir geceyi evinde geçirdiğim Mehmet Başkurt, Vatan Partisi’ni Fransa’da başarıyla temsil ediyor ki ona da memnun oldum.
Paris’teki o seçkin konuklara Türk milletinin büyük bir millet olduğunu bir kez de ben anımsatmış oldum. Türkiye’ye karşı kurulan tuzakların; ırkçılık (etnikçilik) ve dincilik (Sünni-Vehhabici mezhepçilik) üstünden yürütüldüğünü, çifte saldırı ile karşı karşıya olduğumuzu, bunun arkasında ABD emperyalizminin bulunduğunu; Türk ordusunun da PKK ile değil Amerika ile savaştığını söyledim. Sonra sorular soruldu; konuşmalarımız uzadı gitti; toplantıyı mutlu biçimde tamamladık.

RHONE ADD
Pazar günü ise Lyon bölgesine geçtik. Rhone Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ramazan Ordulu ile Ali Rıza Taşdelen’in organize ettiği toplantıda yine TGB’liler etkindiler. Fransa TGB Başkanı Edip Başaran, Lyon Başkanı Ersan Söyleyen de oradaydılar.
Burada özellikle Atatürkçü kadınların etkin olduğunu görmekten mutluluk duydum. Evde hazırladıkları yiyecekleri satarak elde ettikleri paraları derneğe bağışladılar. Herkes ucu ucuna geçinmesine karşın iş Atatürk olunca, sofralarından kesip derneğe veriyorlar. Diğer kadınlarımızı da Avrupa’daki TGB’lere ve ADD’lere böyle sahip çıkmaya davet ediyorum.
Buradaki toplantıda da Türkiye’nin nereye sürüklendiğini açıklayan bir konuşma yaptım. Büyük Atatürk’ün 1924 Anayasası’nı devreye sokarak bütün ırkları ve dinleri eşit hale getirdiğini, o anayasanın maddelerini okuyarak açıkladım.
Doğu Perinçek’in AİHM’de Ermenicilere karşı kazandığı zaferin çok önemli olduğunu burada da vurguladım.
Boğazından kesip derneklere veren, konuklarla ilgilenen, hatta evinde ağırlayan Selma ve Ali Rıza Taşdelen çiftine bir kez daha teşekkür ediyorum.

HAREKET DERGİSİ
Avrupa’da beni sevindiren diğer bir olay da TGB’nin Avrupa kanadının yayımladığı “HAREKET” adlı dergi oldu. İkinci sayısını okuduğum bu dergi oradaki Türk gençlerinin sağlam bilinç düzeyini göstermesi açısından da ilginç… Genel Yayın Yönetmenliğini TGB’li gençlerden Ezgi Karaca yapıyor ama sahibi Dr. Mustafa Tosun… Avrupa’daki diğer meslek sahibi entelektüellerimizi de bu dergiye sahip çıkmaya çağırıyorum: Alın, dağıtın, maddi ve kültürel destekte bulunun, yaşatın…

KANDIRILAN ALEVİLER
Paris ve Lyon’daki gözlemlerim beni sadece Aleviler konusunda üzdü. Anladım ki Fransa’da hatta bütün Avrupa’da Alevilere karşı derin bir tuzak kurulmuş. Kendisini solcu olarak gösteren ama aslında PKK’ya hizmet eden kişiler; buralardaki Alevi derneklerini ele geçirmişler. İyi niyetli olan yöneticiler ise seslerini çıkaramaz duruma gelmişler. Alevi çocuklarını kandırmak için Atatürk’ü kötüleyen yoğun bir kampanya yürütülüyor. Geçmişte Osmanlı ile bir olup Alevileri katleden Kürt derebeylerinin torunları şimdi Alevilere sahip çıkıyormuş gibi bir kandırmaca içindeler.
Bu büyük yalana karşı Avrupa’daki yurtseverleri uyanık olmaya davet ediyorum. Alevileri, 1924 Anayasası ile tarihte ilk defa eşit yurttaş haline getiren Atatürk’tür. Kürt derebeyleri ile birleşerek Alevileri katleden Osmanlı’yı yıkan da Atatürk’tür. Bu gerçeği oradaki aydınlarımızın Alevi ailelere anlatmaları önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.
Ermeni soykırımı karalaması boşa çıkartılan batı emperyalizmi, Türkiye’ye karşı yeni oyunlar tezgâhlayacaktır. Buna hem içeride hem dışarıda hazırlıklı olalım…

http://www.aydinlikgazete.com/fransadan-selam-getirdim-makale,61748.html

pS. Blog notu:

Resimler için Fransa’dan A.Coşkun beye teşekkür ediyoruz: